Hatay, Türkiye’nin güneyinde, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir şehirdir. Coğrafi konumu itibarıyla hem Asya hem de Avrupa kültürlerinin etkilerini taşıyan Hatay, geçmişten günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu zengin mozaik, şehrin her köşesinde hissedilmektedir.
Antakya, Hatay’ın en bilinen ve tarihi açıdan en önemli yerleşim yerlerinden biridir. Antakya, Roma döneminde önemli bir merkez olmuş ve Hristiyanlık tarihinin de önemli noktalarından biri olarak kabul edilmiştir. St. Pierre Kilisesi gibi tarihi yapılar, şehrin geçmişine tanıklık eden simgeler arasında yer almaktadır. Ayrıca, Hatay Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen mozaikler, bölgenin sanatsal ve kültürel mirasını gözler önüne sermektedir.
YouTube kanalımızda gerekli videolara denk gelebilirsiniz. Ayrıca Akdeniz Bölgesi için diğer şehirlere göz atmanızı tavsiye ederiz.

Hatay
Hatay, tarihi boyunca birçok medeniyetin etkisi altında kalmış, stratejik konumu nedeniyle sürekli el değiştirmiş önemli bir bölgedir. Antik çağlardan günümüze kadar uzanan bu süreçte, şehir birçok farklı kültür ve uygarlığın izlerini taşımaktadır.
Hititler Dönemi (M.Ö. 1620-1490) Hitit Kralı Hatuşili’nin oğlu Murşili’nin Yamhad Krallığı ile yaptığı anlaşma sonucunda, Hititlerin yönetimine girdi. Murşili’nin ölümüne kadar bu hâkimiyet devam etti. Ancak M.Ö. 1490 yılında Atçana ve Suriye toprakları, Mısır’ın kontrolüne geçti.
Asurlular Dönemi (M.Ö. 13. Yüzyıl) Hitit İmparatorluğu’nun zayıflamasıyla birlikte Asurlular bölgeye hâkim oldu. Düzenledikleri seferlerle Hatay’ı da kapsayan geniş bir coğrafyada yönetimi ele aldılar.
Oğuzlar Dönemi (M.Ö. 654-626) Filistin’den hareket eden Oğuz boyları, 10 yıl içinde Antakya’ya ulaşıp şehri ele geçirdiler. 18 yıl boyunca burada hüküm süren Oğuzlar, M.Ö. 626 yılında bölgeden çekildi.
Persler Dönemi (M.Ö. 550-540) Büyük Pers İmparatorluğu’nun Ortadoğu’daki genişlemesi sırasında, Pers egemenliği altına girdi. M.Ö. 540 yılında bölge tamamen Pers İmparatorluğu’na bağlandı.
Büyük İskender Dönemi (M.Ö. 333) Büyük İskender, Anadoluyu aşarak Çukurova’ya geldi ve İsos (Dörtyol civarı) Muharebesi’nde Persleri mağlup etti. Zaferin ardından Amanos Dağları’nı geçerek Amik Ovası’na ilerledi.
Seleukoslar Dönemi (M.Ö. 323-64) İskender’in ölümünün ardından generalleri arasında mücadeleler başladı. Selevkos, M.Ö. 312 yılında Antigonos’u mağlup etti ve M.Ö. 300 yılında bugünkü Antakya’nın temellerini attı. Bu dönemde, bölge önemli bir ticaret ve kültür merkezi hâline geldi.
Roma ve Bizans Dönemi (M.Ö. 64-M.S. 969) Roma İmparatorluğu’nun kontrolüne giren Antakya, Suriye eyaletinin başkenti oldu. Hıristiyanlık burada hızla yayıldı ve Antakya, Hıristiyan toplumu için kutsal şehirlerden biri haline geldi. 395 yılında Roma’nın ikiye ayrılmasıyla, şehir Bizans’ın hâkimiyetinde kaldı. Antakya, bu dönemde doğunun en önemli merkezlerinden biri olarak gelişti.
İslam Dönemi (M.S. 638-969) Hz. Ömer döneminde, Antakya, Ebu Ubeyde Bin Cerrah komutasındaki İslam ordusuna teslim edildi. Bölge, İslam mimarisinin etkisiyle yeniden şekillendi.
Selçuklular ve Haçlı Seferleri (1084-1268) Süleyman Şah 1084 yılında Antakya’yı fethetti. Ancak 1098’de Haçlılar şehri ele geçirdi ve Antakya Prensliği’ni kurdu. 1268’de Memluk Sultanı Baybars, Haçlıları mağlup ederek bölgeyi Memluk topraklarına kattı.
Osmanlı Dönemi (1516-1918) 1516’da Mercidabık Savaşı ile Osmanlılar, Memlukları mağlup ederek Hatay’ı topraklarına kattı. Osmanlı yönetiminde bölge, uzun yıllar barış ve istikrar içinde kaldı.
Fransız İşgali ve Hatay Devleti (1918-1939) Mondros Mütarekesi sonrası Fransızlar, Hatay’ı işgal etti. Ancak halkın direnişi ve Türkiye’nin diplomatik çabaları sonucunda 2 Eylül 1938’de Hatay Devleti kuruldu. 23 Temmuz 1939’da Hatay, Türkiye Cumhuriyeti’ne katılarak anavatana kavuştu.
Hatay, tarih boyunca birçok uygarlığın kesişme noktası olmuş, kültürel çeşitliliğini koruyarak günümüze kadar gelmiştir. Bugün de tarihi mirası, zengin kültürel yapısı ve hoşgörü anlayışıyla dikkat çeken önemli bir şehir olarak varlığını sürdürmektedir.
Hatay İçin Anlık Hava Durumu
Hatay ve çevresinde Akdeniz iklimi hakimdir. Bu nedenle yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise ılık ve yağışlı geçer. Ancak bölgedeki yükselti farkları nedeniyle kıyı şeridi ile iç kesimler arasında iklim farklılıkları gözlemlenir. Hatay, kıyı bölgelerine kıyasla yaz aylarında daha serin bir havaya sahiptir. Bunun başlıca sebeplerinden biri, yılın en sıcak aylarının aynı zamanda rüzgarın en yoğun ve hızlı estiği dönemler olmasıdır.
Türkiye’nin en kozmopolit şehirlerinden biri olan Antakya, farklı etnik ve dini grupların yüzyıllardır bir arada yaşadığı bir kültür mozaiğidir. UNESCO’nun barış kenti adayları arasında yer almış ve ikinci sırada seçilmiştir. Tarih boyunca çok kültürlü yapısını koruyan şehirde, aynı milletin farklı inançlara mensup cemaatleri bulunmaktadır. Türkler, Kürtler, Nusayriler, Süryaniler, Katolikler, Ortodokslar, Rumlar, Protestan Araplar, Maruniler, Ermeniler, Yahudiler ve Gürcüler gibi birçok topluluk Hatay’ın kültürel dokusunu oluşturur. Samandağ ilçesi çoğunlukla Nusayri Araplardan, Altınözü ilçesi ise Sünni Araplar, Türkler ve Süryanilerden oluşmaktadır.
Antakya, Hristiyanlık açısından da önemli bir yere sahiptir. İsa’nın takipçilerine ilk kez “Hristiyan” adının verildiği şehir olarak bilinen Antakya’da, Aziz Petrus Kilisesi bulunur. Hristiyanlar için kutsal kabul edilen bu kilise, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer almakta olup, her yıl 29 Haziran’da Katolik Kilisesi tarafından burada ayin düzenlenmektedir.
Tarihî ve turistik açıdan büyük bir zenginliğe sahip olan Antakya, dünyanın en büyük mozaik müzesi olarak kabul edilen Hatay Arkeoloji Müzesi’ne ev sahipliği yapar. Mozaik koleksiyonunun genişletilmesiyle, bu müze dünya çapında en büyük sergi alanına sahip olmuştur.
Her yıl 21-23 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası Antakya Turizm ve Sanat Festivali, kentin kültürel çeşitliliğini ve sanatsal zenginliğini yansıtan önemli etkinliklerden biridir. Ayrıca Antakya, Gaziantep ile birlikte UNESCO tarafından Türkiye’nin Gastronomi Şehirlerinden biri olarak seçilmiş olup, son derece zengin bir mutfak kültürüne sahiptir.

Hatay, kuzeydoğu yönünde eşit enlem ve boylam hatlarıyla kesişen bir konuma sahiptir. Arazisinin %46’sı dağlık, %33’ü ova, %20’si ise yayla ve yamaçlardan oluşur. Bölgenin en dikkat çekici coğrafi özelliği, kuzey-güney doğrultusunda uzanan Nur Dağları’dır. Bu dağ silsilesinin en yüksek noktası 2.240 metre rakıma sahip Mığırtepe’dir. Ayrıca 1.739 metre yüksekliğindeki Ziyaret Dağı ve Keldağ (Casius veya Jebel Akra olarak da bilinir) diğer önemli zirveler arasındadır.
Hatay’ın jeolojik yapısı, Arap-Nubia Kalkanı ile Anadolu kara kütlesinin birbirini itmesi sonucu şekillenmiş ve kıvrımlı arazisi, Horst-Graben formasyonunun klasik bir örneği olarak kabul edilmiştir. Bölgenin en önemli su kaynaklarından Asi Nehri, Lübnan’daki Bekaa Vadisi’nden doğarak Suriye ve Hatay’dan geçer. Karasu ve Afrin Çayı ile birleşen nehir, Samandağ’daki deltadan Akdeniz’e dökülür. Geçmişte Hatay’ın en büyük su kaynaklarından biri olan Amik Gölü, 1970’lerde kurutulmuş olsa da Amik Ovası, halen bölgenin en verimli tarım alanlarından biridir.
Hatay’ın iklimi, kıyı kesimlerinde tipik Akdeniz iklimi özellikleri gösterirken, iç kesimlerde daha kuru bir hava hakimdir. Yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ise ılık ve yağışlı geçer. Bölge, doğal kaynaklar açısından da zengindir. Türkiye’nin en büyük demir-çelik fabrikalarından biri İskenderun’da yer alırken, Yayladağı ilçesinde kendine özgü desenleriyle dikkat çeken “Hatay Gülü” adlı mermer çıkarılmaktadır.
İlin idari yapısı 15 ilçeden oluşur: Altınözü, Antakya, Arsuz, Belen, Defne, Dörtyol, Erzin, Hassa, İskenderun, Kırıkhan, Kumlu, Payas, Reyhanlı, Samandağ ve Yayladağı.
Hatay’ın en büyük iki yerleşim merkezi, tarihi ve kültürel açıdan önemli bir şehir olan Antakya ile Akdeniz’in önemli liman kentlerinden biri olan İskenderun’dur. Bölgenin ekonomisinde tarım önemli bir yer tutar; özellikle portakal ve turunçgil bahçeleri, ilin en değerli tarımsal üretim kaynakları arasında yer almaktadır.
2023 Kahramanmaraş Depremleri
6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş‘ın Elbistan ve Pazarcık ilçelerinde meydana gelen 7.8 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, Hatay’da büyük yıkımlara yol açtı. Ardından, 20 Şubat’ta Defne ve Samandağ merkezli 7.2 ve 6.4 büyüklüğündeki artçı sarsıntılar, bölgedeki hasarı daha da artırdı. Özellikle Antakya, Hassa ve Defne ilçeleri en ağır yıkımı yaşayan yerler arasında yer aldı.
Depremler sonucunda yalnızca Hatay’da 20.000’den fazla insan hayatını kaybetti, yüzbinlerce kişi evsiz kaldı ve kentin demografik yapısı büyük ölçüde değişti. Binlerce bina tamamen yıkılırken, ayakta kalan yapıların çoğu da ağır hasar aldı. Deprem, Hatay’ın tarihi ve kültürel mirasına da büyük zarar verdi.Felaketin ardından bölgede geniş çaplı arama-kurtarma çalışmaları yürütülürken, afetzedelere yönelik insani yardım seferberliği başlatıldı. Ancak, yaşanan büyük kayıplar ve altyapı tahribatı nedeniyle Hatay, uzun vadeli bir yeniden inşa sürecine girdi.

Hatay Mutfağı Yöresel Lezzetler: Hatay’da ne yenir?
Hatay, kendine has mutfak kültürüyle damakları şenlendiren eşsiz lezzetlere ev sahipliği yapmaktadır. Geleneksel tarifler, yıllardır süregelen birikimle bugüne ulaşmış ve hala sofraları süslemektedir. İşte Hatay’ın meşhur yemekleri:
- Antakya künefesi
- Humus
- Katıklı ekmek
- Sac oruğu
- Kabak tatlısı
- Abugannuc
- Cevizli biber
Eğer Hatay’a yolunuz düşerse, bu eşsiz tatları mutlaka denemelisiniz! Ayrıca konu içerisindeki yöresel lezzetleri sizlerde evinizde denemeniz açısından Yemek sayfamız üzerinden inceleyip görebilirsiniz.
Hatay’da Hediyelik Eşya Ne Alınır?
Hatay, hem kültürel hem de doğal ürünleriyle zengin bir hediyelik çeşitliliğine sahiptir. Hatay’dan alabileceğiniz hediyelikler arasında el yapımı mozaikler, yöresel el sanatları, sabunlar, zeytinyağı ve Hatay mutfağının simgelerinden baharatlar bulunmaktadır. Ayrıca Antakya’dan gelen özgün takılar ve geleneksel ürünler de Hatay’dan alınabilecek hediyelikler arasında yer alır.
- Sürk (sürki)
- Bakır işlemeler
- Bakır cezve tavalar
- Sokma Peynir
- Carra Peyniri
- Künefe Peyniri
- Acılı ezme
- Sabun
- Zeytinyağı
- Baharat çeşitleri
Hatay’ın İlçeleri Nereler?
Hatay, 15 ilçesiyle her biri kendine özgü güzellikler barındıran bir şehir. Antakya’nın tarihi dokusundan, Samandağ’ın sahil köylerine, İskenderun’un sanayi merkezlerine kadar her ilçesi farklı bir kültürel mirasa sahip. İşte Hatay’ın tüm ilçeleri;
- Antakya (Merkez ilçe)
- Defne (Merkez ilçe)
- Altınözü
- Arsuz
- Belen
- Dörtyol
- Erzin
- Hassa
- İskenderun
- Kırıkhan
- Kumlu
- Payas
- Reyhanlı
- Samandağ
- Yayladağı
Hatay Merkezde Gezilecek Yerler Nereler?
Hatay, tarihî zenginlikleri, kültürel çeşitliliği ve doğal güzellikleriyle ünlü bir şehirdir. Hatay’ın merkezinde gezilebilecek birçok farklı mekan bulunmaktadır. Antakya’nın tarihi sokaklarından, harika mutfağına kadar ziyaretçilerine keşfedilecek pek çok nokta sunuyor. İşte Hatay merkezde gezilecek en önemli yerler!
- Habibi Neccar Camisi
- St. Pierre Anıt Müzesi
- Hatay Arkeoloji Müzesi
- Antakya Kalesi Ve Surları
- Ortodoks Kilisesi
- Katolik Kilisesi
- Hatay Şehir Müzesi
Hatay’da ne yenir, Hatay’da nereye gidilir, Hatay’da hediyelik eşya ne alınır, Hatay’da gezilecek yerler, Hatay’ın ilçeleri nereler, Hatay merkez gezilecek yerler neresidir, gibi sorularınıza olabildiğince doğru bir araştırma yaparak yanıt verdiğimizi düşünüyoruz. Eksik veya düzeltilmesi gereken noktalarda yorum yapabilir ve sizlerde içerik paylaşabilirsiniz.